- Mesaj
- 20
- Beğeni
- 9
- Puan
- 405
- Ticaret Puanı
- 0
Arkadaşlar merhaba, kafamda sürekli dönen bir kaç hayalperest düşünceler var sizinle paylaşmak istedim.
Metin2 artık 21 yıllık bir oyun oldu, bu süre içerisinde analiz yaptığımız zaman oyun en çok oyuncu sayısına 2010 yılında kavuştuğunu görebiliyoruz.
Günümüzde ise oyuncuların çoğunluğu 2010 temalı oyunları tercih ediyor.
Bunun sebebini ben Türk oyuncularının MMORPG sektöründe gelişime açık oyunları sevmediklerini düşünüyorum.
Oyunun top versiyonunu oynadığı için ve oyuncu tamamen bırakmak yerine sürekli ara verdiği için bir çok yeni özelliği keşfetmemiş ve keşfetmek istemiyor.
Şimdi ise oyun Türkiye pazarında tamamen paraya dönüşmüş durumda.
Nostaljiyi sevenler, o eski hissiyatı arayanlar oyun yöneticisinin sunduğu kadarıyla oyunlara girip nostalji ihtiyacını alıp oyundan çıkıyor.
Global yapımcılar eski tarz oyunları yeni mekaniklerle donatıp oyun açıyor ama onlarında maksimum ömrü 5-6 ay oluyor daha sonra oyuncu sayısı stabil ilerliyor.
Bu mantığa örnek sunucular: M2C, Shiva, Metin2.TC(açılmayı planlanan sunucusu)
Bu sunucularda zaten şuan oyunların 120 versiyonu ile alakası kalmamış durumda, ve sürekli açıklama yaparak kendimizi güncellemek zorundayız diyorlar.
Kafamda yatan projeden bahsetmek gerekirse;
(21 yıllık bir oyunun bu kadar üzerinde düşünüp, oyunu bu kadar yüceltip üstüne düşmemizde bizim dalyaraklığımız o ayrı) işin esprisi üzerinize alınmayın.
Daha çok YMIR mantığı ile metin serisinin (1 ve 2) ana hikayesi inceleyerek oyununun güncellemelerini 2012 yılında durduralım.
“Metin2 hiç güncelleme almasaydı ama 2025 teknolojisiyle yeniden doğsaydı, işte böyle olurdu…”
mantığı ile birlikte bir sunucu tasarlasak ne yapardık?
Sizin gözünüzde oyunun eksikleri neler?
Sizin gözünüzde yanlış işlediğini düşündüğünüz şeyler neler?
Neleri değiştirmek isterdiniz?
Bütün bu herşeyi birleştirdiğim zaman kafamda sadece bir proje canlanıyor.
1-99 & 5 Ekim 2012 oyunun sade ve en sevilen hali.
Hiç bir sistemi barındırmadan sadece günümüzde ki akıllı sistemleri barındıracak şekilde asıl sistemlerin oyun mekaniği ve oynanılabilirliği ile ilgili olacak şekilde.
Oyunun bütün guileri orjinal kalacak veya yeni eklemek istediğin birşey orjinal YMIR tasarımcısının zihniyle, kullandığı materyallerle tasarlanacak şekilde.
Oyunda sadece oyunun oynatılabilirliğini etkileyen sistemler olacak daha çok global yapıda oyunculara hizmet edicek şekilde.
Oyun bir Türk sunucu olmaktan ziyade, Almanya, Romanya, Polonya, Macaristan ve Türkiye oyuncularının hepsine oynatabilmek için oyun global oyun dengesinde hazırlanmalı.
Oyunun tasarımı PvP sunucularına bakarak değil, oluşturduğunuz ekip ile (bu ekip sizin gibi düşünen insanlardan olması çok önemli) özgün bir yapı hazırlanması gerekiyor.
Çok fazla düşünmeye gerek yok aslında, zaten bu yapılmış birşey biz sadece zamandan dolayı eskiye bakarak yorum yapabiliyoruz tek avantajımız bu.
Atomu parçalamayacağız.
Oyunun ana sistemleri üzerinden ilerlenmesi gerekiyor. Oyuna yenilik eklemek oyuncunun gözünü boyar fakat sade nostaljik bir yapıdaki temel sistemleri değiştirmek sizin farkınızı ortaya çıkarır. Oyuncular görsele aldanır ama mekaniğe aldanmaz.
Oyunun en çok trafik alan muhabbetlerine göz atalım;
Dolunay - KDP düşürmek.
At madalyonu düşürmek.
At görevleri yapmak.
Madencilik yapmak.
Balık tutmak.
Türk oyuncularına reklam ağı bu şekilde oluşturulabilir.
“2008’de başlayan bir serüven vardı. Kapanmamış bir hesap… Unutulmuş bir PvP tutkusu. Şimdi XXX’da tekrar başlıyor.”
"En güçlüydüm, düştüm, ama geri döndüm." diyen tüm oyunculara ithafen. (Şimdi meşhur oldu daha önceden düşünmüştüm, eski bu oyunda ses getirmiş efsane oyuncularla kontak kurulup tek bir sunucuda tekrardan rekabet etmelerini sağlamak)
The System Behind the Fight temalı yukarıda bahsettiğimiz özelliklerde oyunun mekaniğini daha iyileşirdiğimiz sistemleri tanıtarak bir geri dönüş çağrısı yapabiliriz.
5 farklı ülkenin oyuncularına hazırlanmış bir yapı olduğunu vurgulamak icin bir ülke savaşları mantığı yapılabilir. Özellikle Türkiye'de bu çok tutulabilecek bir düşünce.
Bunun gibi kafamda 50 den fazla düşünce var çok dalga konusu olmasın işin seyrinden çıkmayalım diye yazmadım.
Bu düşünceleri ticari bir amaç ile düşünmedim. Gerçek dünya da daha meziyetli olduğum ve çok ciddi paralar kazandığım farklı işlerim var.
Bu düşünceler, sanal dünya, metin2, ; Akşamları eve geldiğimde internet ortamında birşeyler yapmak veya yapmaya çalışmak başarılı/başarısız tartışılır, benim hobim.
Bu hobilerimi gerçekleştirmek için harcayabileceğim maddiyatım var.
Yaklaşık 11 senedir ara ara böyle heveslenerek yapmaya çaliştiğim projeler var. Ne kadar başarılı olmasada, hobi olarak yaptığım için bir kaybım olmuyor.
Kendi kafamda tasarladığım birşeyi insanların severek oynaması benim için bütün herşeyden daha önemli ve 1. öncelik.
En azından böyle bir proje için bir minimum 2-3 m harcamak istiyorum.
Ama insanlara etki etmedikten sonra harcadığın paranın bir önemi olmadığını veya olmayacağınıda biliyorum.
Daha yazmak istediğim veya konuşmak istediğim çok fazla şey var ama buna değmeyeceğini düşünüyorum.
Buraya kadar okuduysan sabrın için teşekkürler.
Sizler neler düşünüyorsunuz? Bu konu üzerinden tartışalım.
Vaktinizi çaldığım için kusura bakmayın.
Eleştirmek, yargılamak, dalga geçmek serbest 

Metin2 artık 21 yıllık bir oyun oldu, bu süre içerisinde analiz yaptığımız zaman oyun en çok oyuncu sayısına 2010 yılında kavuştuğunu görebiliyoruz.
Günümüzde ise oyuncuların çoğunluğu 2010 temalı oyunları tercih ediyor.
Bunun sebebini ben Türk oyuncularının MMORPG sektöründe gelişime açık oyunları sevmediklerini düşünüyorum.
Oyunun top versiyonunu oynadığı için ve oyuncu tamamen bırakmak yerine sürekli ara verdiği için bir çok yeni özelliği keşfetmemiş ve keşfetmek istemiyor.
Şimdi ise oyun Türkiye pazarında tamamen paraya dönüşmüş durumda.
Nostaljiyi sevenler, o eski hissiyatı arayanlar oyun yöneticisinin sunduğu kadarıyla oyunlara girip nostalji ihtiyacını alıp oyundan çıkıyor.
Global yapımcılar eski tarz oyunları yeni mekaniklerle donatıp oyun açıyor ama onlarında maksimum ömrü 5-6 ay oluyor daha sonra oyuncu sayısı stabil ilerliyor.
Bu mantığa örnek sunucular: M2C, Shiva, Metin2.TC(açılmayı planlanan sunucusu)
Bu sunucularda zaten şuan oyunların 120 versiyonu ile alakası kalmamış durumda, ve sürekli açıklama yaparak kendimizi güncellemek zorundayız diyorlar.
Kafamda yatan projeden bahsetmek gerekirse;
(21 yıllık bir oyunun bu kadar üzerinde düşünüp, oyunu bu kadar yüceltip üstüne düşmemizde bizim dalyaraklığımız o ayrı) işin esprisi üzerinize alınmayın.
Daha çok YMIR mantığı ile metin serisinin (1 ve 2) ana hikayesi inceleyerek oyununun güncellemelerini 2012 yılında durduralım.
“Metin2 hiç güncelleme almasaydı ama 2025 teknolojisiyle yeniden doğsaydı, işte böyle olurdu…”
mantığı ile birlikte bir sunucu tasarlasak ne yapardık?
Sizin gözünüzde oyunun eksikleri neler?
Sizin gözünüzde yanlış işlediğini düşündüğünüz şeyler neler?
Neleri değiştirmek isterdiniz?
Bütün bu herşeyi birleştirdiğim zaman kafamda sadece bir proje canlanıyor.
1-99 & 5 Ekim 2012 oyunun sade ve en sevilen hali.
Hiç bir sistemi barındırmadan sadece günümüzde ki akıllı sistemleri barındıracak şekilde asıl sistemlerin oyun mekaniği ve oynanılabilirliği ile ilgili olacak şekilde.
Oyunun bütün guileri orjinal kalacak veya yeni eklemek istediğin birşey orjinal YMIR tasarımcısının zihniyle, kullandığı materyallerle tasarlanacak şekilde.
Oyunda sadece oyunun oynatılabilirliğini etkileyen sistemler olacak daha çok global yapıda oyunculara hizmet edicek şekilde.
Oyun bir Türk sunucu olmaktan ziyade, Almanya, Romanya, Polonya, Macaristan ve Türkiye oyuncularının hepsine oynatabilmek için oyun global oyun dengesinde hazırlanmalı.
Oyunun tasarımı PvP sunucularına bakarak değil, oluşturduğunuz ekip ile (bu ekip sizin gibi düşünen insanlardan olması çok önemli) özgün bir yapı hazırlanması gerekiyor.
Çok fazla düşünmeye gerek yok aslında, zaten bu yapılmış birşey biz sadece zamandan dolayı eskiye bakarak yorum yapabiliyoruz tek avantajımız bu.
Atomu parçalamayacağız.
Oyunun ana sistemleri üzerinden ilerlenmesi gerekiyor. Oyuna yenilik eklemek oyuncunun gözünü boyar fakat sade nostaljik bir yapıdaki temel sistemleri değiştirmek sizin farkınızı ortaya çıkarır. Oyuncular görsele aldanır ama mekaniğe aldanmaz.
Oyunun en çok trafik alan muhabbetlerine göz atalım;
Dolunay - KDP düşürmek.
At madalyonu düşürmek.
At görevleri yapmak.
Madencilik yapmak.
Balık tutmak.
Türk oyuncularına reklam ağı bu şekilde oluşturulabilir.
“2008’de başlayan bir serüven vardı. Kapanmamış bir hesap… Unutulmuş bir PvP tutkusu. Şimdi XXX’da tekrar başlıyor.”
"En güçlüydüm, düştüm, ama geri döndüm." diyen tüm oyunculara ithafen. (Şimdi meşhur oldu daha önceden düşünmüştüm, eski bu oyunda ses getirmiş efsane oyuncularla kontak kurulup tek bir sunucuda tekrardan rekabet etmelerini sağlamak)
The System Behind the Fight temalı yukarıda bahsettiğimiz özelliklerde oyunun mekaniğini daha iyileşirdiğimiz sistemleri tanıtarak bir geri dönüş çağrısı yapabiliriz.
5 farklı ülkenin oyuncularına hazırlanmış bir yapı olduğunu vurgulamak icin bir ülke savaşları mantığı yapılabilir. Özellikle Türkiye'de bu çok tutulabilecek bir düşünce.
Bunun gibi kafamda 50 den fazla düşünce var çok dalga konusu olmasın işin seyrinden çıkmayalım diye yazmadım.
Bu düşünceleri ticari bir amaç ile düşünmedim. Gerçek dünya da daha meziyetli olduğum ve çok ciddi paralar kazandığım farklı işlerim var.
Bu düşünceler, sanal dünya, metin2, ; Akşamları eve geldiğimde internet ortamında birşeyler yapmak veya yapmaya çalışmak başarılı/başarısız tartışılır, benim hobim.
Bu hobilerimi gerçekleştirmek için harcayabileceğim maddiyatım var.
Yaklaşık 11 senedir ara ara böyle heveslenerek yapmaya çaliştiğim projeler var. Ne kadar başarılı olmasada, hobi olarak yaptığım için bir kaybım olmuyor.
Kendi kafamda tasarladığım birşeyi insanların severek oynaması benim için bütün herşeyden daha önemli ve 1. öncelik.
En azından böyle bir proje için bir minimum 2-3 m harcamak istiyorum.
Ama insanlara etki etmedikten sonra harcadığın paranın bir önemi olmadığını veya olmayacağınıda biliyorum.
Daha yazmak istediğim veya konuşmak istediğim çok fazla şey var ama buna değmeyeceğini düşünüyorum.
Buraya kadar okuduysan sabrın için teşekkürler.
Sizler neler düşünüyorsunuz? Bu konu üzerinden tartışalım.
Vaktinizi çaldığım için kusura bakmayın.
Son düzenleme: