- Mesaj
- 222
- Çözümler
- 10
- Beğeni
- 170
- Puan
- 754
- Ticaret Puanı
- 0
Sanki sizi hatırlıyorum gibiyim. Şimdiden hayırlı tezkereler dilerim. Dönüşünüzü askerlik anılarınızı yazdığınız bi konu ile öğrenebiliriz umarım![]()
Yukarıdaki @Whistle isteğiyle unutmadım buradayım ^_^ umarım doğru yerdır.
Şimdi, gelelim konuya ne oldu peki?
E-Devlet üzerinden başvururken "Yedek Astsubay olmak istiyor musunuz?" sorusuna evet işaretleyenlerdenim. 6 Temmuzda silah altına alındım, eğitimi Ankara Mamak'ta aldık. Şubat 6 en erken katılım, Şubat 8 en geç katılımdı, tabi bu katılım süresi sizin eğitim birliğinizin nerede olduğuna göre değişir.
Tabiki BEN



Ertesi gün yani ayın 7'sinde bir grup insan ziyarete geldi. 5 kişi, tanımıyoruz tabi kim olduklarını bilgdiğğimiz kadar "Komutanım, Komutanım" diye konuşuyoruz adam TUĞ GENERAL çıktı. Yanında albay, binbaşı, bir astsubay ve uzman çavuş vardı. ve biz bunu bilmiyorduk. Ama çok tatlı insandı hepimizle güzelce konuştu.
Ha buraya kadar gelmişken ufak bir anektot ekleyeyim, Yedek Astsubay/Subay da Eğitim/Acemilik bitene kadar Tuşlu takoz telefon kullanıyor
Tabi pazartesi eğitim başlayacak, ayın 8'inde ama bütün bölüğün ameleliğini ayın 6 ve 7 sinde gelenler yapıyor, yeni gelenlerin formları, sağlık kontrolleri vesaire derken bir dünya trafik var. Biz fe kamuflajları giydik aga aga dolaşıyoruz, kolda rütbe "Yd. Asb. Ad." Bir dünya amelelik yaptık öncesinde. Gıcır gıcır kamuflajları giydik takıılıyoruz. Bu arada sigara yassak, içimizden geçen de o oldu saat 9 dan sonra bina dışına çıkamıyoruz. O da yasak.
Tam olarak bölükçe içtimayı ne zaman aldık hatırlamıyorum ama ilk içtimayı unutamıyorum. Takım komutanları, kıdemliler vesaire herkes hazır. Takım komutanları bir şeyler anlatıyor, biz de dinliyoruz. O sırada bölük komutanı geldi, çömeltti hepimizi (iki sıra halindeyiz) hepimizi iç tarafa döndürdü. Ve konuşmaya başladı;
"Ben Ütğm. O. O. sizin bölük komutanınız. Bir sorununuz sıkıntınız olursa, önce takım komutanlarınıza çözüm bulamazsanız bana geleceksiniz.
(Biraz daha konuşma var burada orayı hatırlayamadım)
Siz hepiniz buraya gönüllü olarak kendi isteğiniz ile geldiniz. (Sesini yükselterek) YANİ GÖNÜLLÜ S****ŞE GELDİNİZ!! UNUTMAYIN BEN TAVŞAN DEĞİLİM."
Ben tavşan değilim kısmını tam olarak anlayamamıştım, ta ki ilk istikameti yiyene kadar

İlk 21 günü yürüyüş yaparak geçirdik, uygun adıım ve marş söyleyerek. yemin törenine kadar. Tabi bu sırada benim gözümü korkutuyorlar, ilk katılan avel olduğum için konuşma yapacaksın. Ezberlemen gerek (ki ezberim berbattır) uzun a4 dolusu metin abi ezberlenmez o. Neyse ki benden sonra ilk katılış yapan Yedek Subay'a kaldı içim bir ferahladı. Yemin törenine kadar bağayı çektik, Ankaranın soğuğunu bilenler bilir. Yemin töreni bir bitti, bütün bölük hasta yıkılıyor. Çünkü laftan sözden anlamayan barzolar var hayvan gibi ortaya hapşıran, tıksıran, maskesini takmayan bolca. Sonrasında ben işlere gönüllü olmaya başladım vakit hızlı geçsin bir şeyler yapayım diye. Neredenn bileyim Dağ filmindeki yemekhanne sahnesinin gerçek olduğunu. En son bütün bölük bir şeyleri habire bana soruyordu ve Depo, Çamaşırhane ve aşağı yukarı yapılacak her işe kıdemli olarak gidiyordum. Kantin kafilesine bile kıdemli olarak gidiyordum. Düşünün gerisini.
En gergin olduğum gün ise, Atış günüydü birinin vurulmasından aklım çıkıyordu çünkü hepsi olmasa da bölükteki pek çok silah arkadaşım pek de parlak değillerdi.
Eğitimde komutanlarımız derdi ki "Buradan gidince özleyeceksiniz burayı" evet cidden özledik. Bölük komutanını, takımm komutanlarını, bölük astsubayını, diğer görevlli astsubayları. Yemekhaneden çıkınca yaptığımız çay sigarayı.
Sonrası zaten sıkıcı olmaya başladı. Şu an ise Irak'ta görev yapıyorum Teskereye 5 küsür ay var.
Bana sorarsanız, bedelli yapmayı düşünüyordum ama. iyi ki yapmamışım. Yeni şeyler öğrendim, yeni insanlar tanıdım çok şey kattı. Herkesin gidip görevini yapmasını öneriyorum.
Sorusu olanlar aşağıya yazabilir, müsait oldukça cevaplarım