- Mesaj
- 158
- Beğeni
- 147
- Puan
- 741
Geçen günlerde en sonunda (bayadır forumda yakındığım bir konu vardı aslında, bilgisayarım oldukça dinazor ve düzgün oyun oynayamıyorum diye. Sanırım hatırlayabileceğini umduğum bir tek Whistle var ama olsun.) bilgisayar almamla birlikte, heyecanlı bir şekilde Sea of Thieves oyununu satın aldım. Uzun bir süredir aklımdaydı, internette videolarını izleyerek "Bende alacağım, gerçek bir korsan olacağım ve denizlere hükmedeceğim!" diyerek kendi kendime eğleniyordum. Sonunda, gerçekten denizlere hükmedeceğim günün geldiğini düşünerek oyunu indirmeye başladım. Oyunun boyutu yüzünden uzun süren heyecanlı bir bekleyişin ardından arkadaş grubumla birlikte engin denizlere karşı üç cesaretli korsan olarak yelken açtık...
Çok aşırı derin bir not: Not olarak belirtmek istediğim bir kısım var, maalesef oyun görsellerini şimdilik google'dan bulup atıyorum. Sebebi şu, oyun içerisinde video çekmişim ancak hiçbir ekran görüntüsü almamışım. Video yüklemek istedim, ancak bu sefer küfür sorunuyla karşılaştım. Arkadaş ortamında edilen basit küfürlerden ibaret olsa dahi yüklemek istemedim. En kısa sürede kendi ekran görüntülerimi yükleyeceğim. Kusura bakmayın lütfen
Şimdi geçelim oyundan bahsetme ve inceleme kısmına. Öncelikle şu konudan başlayalım, toplamda üç adet gemimiz var ve oyuncu sayıları belli. Şöyle ki, en büyük gemiye 4 kişi girebiliyoruz, orta büyüklükteki gemiye 3 kişi, en küçük gemiye ise iki kişi girebiliyoruz. Yani kaç kişi oynayacaksak, ona göre gemi seçmemiz gerekiyor aslında. Sebebi şöyle, iki kişiyle küçük gemiyi gerçekten çekip çevirmek kolay. Geminin iki adet topu var ve saldırmak kolay oluyor, sürmesi daha kolay oluyor. Geminin çapasını indirmek ve kaldırmak bir kişiyle kolay oluyor. Ancak orta büyüklükte bir gemide ise çapayı kaldırmak iki kişiyle kolay olurken, büyük gemide daha uzun sürebiliyor. Bu sebeple kaç kişiyle oynuyorsanız ona göre gemi seçmenizi tavsiye ediyorum. Gemiyi seçtikten sonra, oyunumuzun içine giriyoruz ve asıl güzellikler ve kötülükler başlıyor!
Denize açılmadan önce, adada neler yaptığımızdan bahsedelim. Öncelikle adadan görev alıp, gemide görevleri oylayarak görev seçebiliriz. Bu bahsettiğim, oyunumuzun asıl kısmı. Asıl kısmı haricinde, bize eğlence sunabilecek bir sürü şey var. Örneğin, içki konusu. Envanterimizde bulunan bardaktan içki içtiğimiz zaman kafamız güzel oluyor. Bundan neden bahsettiğimi şöyle anlatayım, o kadar gerçekçi ki gerçekten bir eğlence malzemesi oluyor. Karakterimizle daha fazla içki içersek karakterimiz kendi kendisine sağa sola gitmeye başlıyor (Gerçek bir sarhoş gibi, bilirsiniz dengemizi toparlayamayız o durumda ve sağa sola hareket ederiz. Hah, hatırladınız o anı veya gördünüz değil mi? İşte aynen bunu oyunda yaşıyorsunuz.) ve kusmaya başlıyor. Böyle bir eklentiyi pek bir oyunda görmedim, kameranın dalgalanmasını gördüm ancak sağa sola dengesizleşirken zar zor yürüme, karakterimizi yönetememe gibi eklentiler görmemiştim. Bunun haricinde müzik aletlerimiz var. Elimize aletimizi alıp müzik çalabiliyoruz. Tayfamızda bizimle birlikte müziğe farklı aletlerle eşlik edebiliyor. Eğer rol yapma oyunlarını seviyorsanız (Özellikle GTA 5 RP gibi o anda rol yapma gibi durumları) bunun gibi durumlar oyununuzu oldukça etkileyecektir emin olun. Eğlenceli anlar yaşatacak eklentiler bunlar. İnanmıyorsanız indirin deneyin abi. Diğer durumlardan bahsedelim, olta atıp balık tutabilirsiniz. Bu balığı kızartıp yiyebiliyorsunuz.
Adada eğlencemiz bittiğine göre, hadi denizlere açılalım! Adadan benim gördüğüm kadarıyla iki tarzda görev alabiliyoruz. Birincisi bize verilen adalara gidip hazine sandığı çıkartmak, ikincisi ise adalara gittikten sonra iskeletleri ve kaptan iskeleti öldürdükten sonra kafataslarını almak. İkisini de görev sonunda görevi aldığımız kişiye götürüp satarak seviyemizi arttırıyoruz. Peki abi oyun bu kadar mı? Denizde bizi ne bekliyor? Oyun bu kadar değil abi. O kadar çok tehlike var ki o açıldığınız denizde. Bazıları npc oluyor, bazıları ise oyuncular.
Şu arkadaşı gördünüz mü? Kola benzeyen, dikenli arkadaş. Heh, ben arkadaşlarımla denize ilk açıldıktan beş dakika sonra bu arkadaş çıktı geldi denizin ortasında. Bu arkadaşta bir tane kol yok, dört beş adet kol var. Bu arkadaşın adı "Kraken". Denizde nerede ve kime çıkacağı belli olmuyor. Bize çıktığında biz korkudan bir anda elimiz ayağımıza karışarak toplarımıza ve zıpkınlarımıza koşturmuştu ve gene de ne oldu biliyor musunuz? GEMİMİZ BATTI VE ÖLDÜK. EVET, GEMİMİZ BATTI. ARDINDAN ÖLDÜK. BU KADAR BASİT. Ama ben bunun sebebini oyunu tam olarak bilmememize bağlıyorum. Yani ondan kurtulma yolu varsa ben bilmiyorum. Neyse devam edelim. Bu arkadaş bir anda saldırıp bizi ağzına aldı, gemimize vurdu. Gemimize vurunca tabi gemimize su dolmaya başladı. Bunun dışında ilk resme bakarsanız kocaman bir köpekbalığı görürsünüz. O da megaladon. Aniden çıkıyor ve saldırıyor aynı şekilde. Ancak bu kraken kadar tehlikeli olduğunu görmedim. Şimdi diğer bir npc tehlikeden bahsedeyim.
Bu arkadaşlarda denizde aniden çıkıp sizi peşlemeye başlıyor. Peşinizi bırakıyor mu? BIRAKMIYOR. KOŞTURUYOR PEŞİNİZDEN BİRİNİZ BATANA DEK. Bunlar iskelet gemisi. İskeletler size top atmaya başlıyor, geminizi batırmak için uğraşıyor. Bizi kaç kere batırdılar anlatamam. En sonunda dün birini batırmayı başardık. Çok güzel eşyalar düşürdü bu arada. Gemisine atlamayı denedim, hasar atamadım kılıcımla. Ancak toplarla yıkmayı başardık. Sonunda bunu başarabildik. Yani bu arkadaşları gördüğünüzde bence saldırmayı deneyin. Başarabilirsiniz, biz zar zor dahi olsa başardık. Sizde yaparsınız, deneyin. Ancak batarsanız nolur bana küfür etmeyin.
Bu oyunun hem en güzel, hem en kötü yanı diğer oyuncular. Sizin gibi 4 ya da 5 adet daha gemi olması lazım haritada. Neyse, bu oyuncularla denizde karşılaştığınızda savaşmaya başlayabilirsiniz her an. Size bir anda saldırabilirler, isterlerse çekip gidebilirler de tabi. Şimdi şöyle bir sıkıntısı var bu durumun, oyuncular sizden çoooook daha tecrübeli olabilir. Topları attığı zaman her topu tutarsa geminizi tamir bile edemeden batarsınız. İşte kötü yanı bu oluyor. Aynı zamanda size yaşadığım en kötü tecrübeden bahsedeyim. Biz dediğim gibi zar zor iskelet gemisi batırıp, bir adadan bir sürü sandık çıkarıp gemimize yükledik. Sonrasında adaya gidip bunları satacaktık ve bir gemi gördük orada. Neyse dedik, bir şey yapmazlar heralde. Sahile çapamızı atıp eşyaları götürürken iki Türk arkadaş bir anda bize saldırmaya başladı. Eşyalarımızı aldılar ve çekip gittiler. Bizde öldüğümüzle ve emeklerimizin boşa gitmesiyle kaldık. Yabancılar biraz daha eğlenceli davranıyorlar, beraber bir tavernada içki içip eğlendiğimizi hatırlıyorum yabancı iki arkadaşla. Ancak Türk oyuncular daha saldırgan oluyor. Genel olarak gördüğüm bu ama çok fazla oynamadığım için tam olarak bir yargı veremeyeceğim.
Konumuzun sonuna gelirsek, bu oyunu arkadaşınız varsa alın. Yoksa sıkılabilirsiniz. Dediğim gibi, diğer oyuncular çok sıkıntı olabiliyor bu arada. Ama eğlenceli ve zaman öldürebileceğiniz bir oyun. İnceleme sonucum, alın ve oynayın. Denizlerde hükmünüzü sürün!
Çok aşırı derin bir not: Not olarak belirtmek istediğim bir kısım var, maalesef oyun görsellerini şimdilik google'dan bulup atıyorum. Sebebi şu, oyun içerisinde video çekmişim ancak hiçbir ekran görüntüsü almamışım. Video yüklemek istedim, ancak bu sefer küfür sorunuyla karşılaştım. Arkadaş ortamında edilen basit küfürlerden ibaret olsa dahi yüklemek istemedim. En kısa sürede kendi ekran görüntülerimi yükleyeceğim. Kusura bakmayın lütfen
Şimdi geçelim oyundan bahsetme ve inceleme kısmına. Öncelikle şu konudan başlayalım, toplamda üç adet gemimiz var ve oyuncu sayıları belli. Şöyle ki, en büyük gemiye 4 kişi girebiliyoruz, orta büyüklükteki gemiye 3 kişi, en küçük gemiye ise iki kişi girebiliyoruz. Yani kaç kişi oynayacaksak, ona göre gemi seçmemiz gerekiyor aslında. Sebebi şöyle, iki kişiyle küçük gemiyi gerçekten çekip çevirmek kolay. Geminin iki adet topu var ve saldırmak kolay oluyor, sürmesi daha kolay oluyor. Geminin çapasını indirmek ve kaldırmak bir kişiyle kolay oluyor. Ancak orta büyüklükte bir gemide ise çapayı kaldırmak iki kişiyle kolay olurken, büyük gemide daha uzun sürebiliyor. Bu sebeple kaç kişiyle oynuyorsanız ona göre gemi seçmenizi tavsiye ediyorum. Gemiyi seçtikten sonra, oyunumuzun içine giriyoruz ve asıl güzellikler ve kötülükler başlıyor!
Denize açılmadan önce, adada neler yaptığımızdan bahsedelim. Öncelikle adadan görev alıp, gemide görevleri oylayarak görev seçebiliriz. Bu bahsettiğim, oyunumuzun asıl kısmı. Asıl kısmı haricinde, bize eğlence sunabilecek bir sürü şey var. Örneğin, içki konusu. Envanterimizde bulunan bardaktan içki içtiğimiz zaman kafamız güzel oluyor. Bundan neden bahsettiğimi şöyle anlatayım, o kadar gerçekçi ki gerçekten bir eğlence malzemesi oluyor. Karakterimizle daha fazla içki içersek karakterimiz kendi kendisine sağa sola gitmeye başlıyor (Gerçek bir sarhoş gibi, bilirsiniz dengemizi toparlayamayız o durumda ve sağa sola hareket ederiz. Hah, hatırladınız o anı veya gördünüz değil mi? İşte aynen bunu oyunda yaşıyorsunuz.) ve kusmaya başlıyor. Böyle bir eklentiyi pek bir oyunda görmedim, kameranın dalgalanmasını gördüm ancak sağa sola dengesizleşirken zar zor yürüme, karakterimizi yönetememe gibi eklentiler görmemiştim. Bunun haricinde müzik aletlerimiz var. Elimize aletimizi alıp müzik çalabiliyoruz. Tayfamızda bizimle birlikte müziğe farklı aletlerle eşlik edebiliyor. Eğer rol yapma oyunlarını seviyorsanız (Özellikle GTA 5 RP gibi o anda rol yapma gibi durumları) bunun gibi durumlar oyununuzu oldukça etkileyecektir emin olun. Eğlenceli anlar yaşatacak eklentiler bunlar. İnanmıyorsanız indirin deneyin abi. Diğer durumlardan bahsedelim, olta atıp balık tutabilirsiniz. Bu balığı kızartıp yiyebiliyorsunuz.
Adada eğlencemiz bittiğine göre, hadi denizlere açılalım! Adadan benim gördüğüm kadarıyla iki tarzda görev alabiliyoruz. Birincisi bize verilen adalara gidip hazine sandığı çıkartmak, ikincisi ise adalara gittikten sonra iskeletleri ve kaptan iskeleti öldürdükten sonra kafataslarını almak. İkisini de görev sonunda görevi aldığımız kişiye götürüp satarak seviyemizi arttırıyoruz. Peki abi oyun bu kadar mı? Denizde bizi ne bekliyor? Oyun bu kadar değil abi. O kadar çok tehlike var ki o açıldığınız denizde. Bazıları npc oluyor, bazıları ise oyuncular.
Şu arkadaşı gördünüz mü? Kola benzeyen, dikenli arkadaş. Heh, ben arkadaşlarımla denize ilk açıldıktan beş dakika sonra bu arkadaş çıktı geldi denizin ortasında. Bu arkadaşta bir tane kol yok, dört beş adet kol var. Bu arkadaşın adı "Kraken". Denizde nerede ve kime çıkacağı belli olmuyor. Bize çıktığında biz korkudan bir anda elimiz ayağımıza karışarak toplarımıza ve zıpkınlarımıza koşturmuştu ve gene de ne oldu biliyor musunuz? GEMİMİZ BATTI VE ÖLDÜK. EVET, GEMİMİZ BATTI. ARDINDAN ÖLDÜK. BU KADAR BASİT. Ama ben bunun sebebini oyunu tam olarak bilmememize bağlıyorum. Yani ondan kurtulma yolu varsa ben bilmiyorum. Neyse devam edelim. Bu arkadaş bir anda saldırıp bizi ağzına aldı, gemimize vurdu. Gemimize vurunca tabi gemimize su dolmaya başladı. Bunun dışında ilk resme bakarsanız kocaman bir köpekbalığı görürsünüz. O da megaladon. Aniden çıkıyor ve saldırıyor aynı şekilde. Ancak bu kraken kadar tehlikeli olduğunu görmedim. Şimdi diğer bir npc tehlikeden bahsedeyim.
Bu arkadaşlarda denizde aniden çıkıp sizi peşlemeye başlıyor. Peşinizi bırakıyor mu? BIRAKMIYOR. KOŞTURUYOR PEŞİNİZDEN BİRİNİZ BATANA DEK. Bunlar iskelet gemisi. İskeletler size top atmaya başlıyor, geminizi batırmak için uğraşıyor. Bizi kaç kere batırdılar anlatamam. En sonunda dün birini batırmayı başardık. Çok güzel eşyalar düşürdü bu arada. Gemisine atlamayı denedim, hasar atamadım kılıcımla. Ancak toplarla yıkmayı başardık. Sonunda bunu başarabildik. Yani bu arkadaşları gördüğünüzde bence saldırmayı deneyin. Başarabilirsiniz, biz zar zor dahi olsa başardık. Sizde yaparsınız, deneyin. Ancak batarsanız nolur bana küfür etmeyin.
Bu oyunun hem en güzel, hem en kötü yanı diğer oyuncular. Sizin gibi 4 ya da 5 adet daha gemi olması lazım haritada. Neyse, bu oyuncularla denizde karşılaştığınızda savaşmaya başlayabilirsiniz her an. Size bir anda saldırabilirler, isterlerse çekip gidebilirler de tabi. Şimdi şöyle bir sıkıntısı var bu durumun, oyuncular sizden çoooook daha tecrübeli olabilir. Topları attığı zaman her topu tutarsa geminizi tamir bile edemeden batarsınız. İşte kötü yanı bu oluyor. Aynı zamanda size yaşadığım en kötü tecrübeden bahsedeyim. Biz dediğim gibi zar zor iskelet gemisi batırıp, bir adadan bir sürü sandık çıkarıp gemimize yükledik. Sonrasında adaya gidip bunları satacaktık ve bir gemi gördük orada. Neyse dedik, bir şey yapmazlar heralde. Sahile çapamızı atıp eşyaları götürürken iki Türk arkadaş bir anda bize saldırmaya başladı. Eşyalarımızı aldılar ve çekip gittiler. Bizde öldüğümüzle ve emeklerimizin boşa gitmesiyle kaldık. Yabancılar biraz daha eğlenceli davranıyorlar, beraber bir tavernada içki içip eğlendiğimizi hatırlıyorum yabancı iki arkadaşla. Ancak Türk oyuncular daha saldırgan oluyor. Genel olarak gördüğüm bu ama çok fazla oynamadığım için tam olarak bir yargı veremeyeceğim.
Konumuzun sonuna gelirsek, bu oyunu arkadaşınız varsa alın. Yoksa sıkılabilirsiniz. Dediğim gibi, diğer oyuncular çok sıkıntı olabiliyor bu arada. Ama eğlenceli ve zaman öldürebileceğiniz bir oyun. İnceleme sonucum, alın ve oynayın. Denizlerde hükmünüzü sürün!