Yatak Yarası | Nasıl Oluşur? | Evde Bakımı & Temizliği

Kaiser

⋞ 〈 ☪ 〉 ⋟
Yönetici
Premium Üye
Geliştirici
Yardımsever Üye
Editör
Mesaj
3.662
Çözümler
343
Beğeni
3.502
Puan
1.849
Merhaba arkadaşlar.
Son Durakta, Son Umut | Antesteziyoloji ve Reanimasyon

Buradaki konuda bahsettiğim gibi, yatak yaralarının oluşmasından bakımına kadar edindiğim bilgiyi ve tecrübeyi sizlere aktarmak istedim. Ailenizde ya da çevrenizde yatağa bağımlı hastanız varsa(Allah şifa versin), bu konuda okuyacaklarınız sizin için ciddi derecede önemli olabilir.

Ben şahsen, başımıza gelene kadar yatak yarası nedir bilmiyordum. Adını dahi duymadım yani açıkcası.
Benim gibi bu konuda fikri olmayanlar için kısa bir tanımlama yapayım.

Yatak yaraları; yaşlı veya genç, uzun süre sabit pozisyonda kalmanın neticesinde, vücudun kemik çıkıntılarının bulunduğu noktalarda baş gösteren yaralardır. Mesela başın arka tarafı,topuk, kalça kemiği(kuyruk sokumu denilen yer), sırt bölgesi gibi yatış pozisyonunda uzun süre basınca maruz kalan bu bölgelerde, zamanla içten içe kan dolaşımı durarak çürümeye, yani yatak yarası dediğimiz yaralar meydana geliyor.

Bu yaralar (bilinen)4 evreden oluşuyor. Bunlar internette de yazıyor elbette, ancak ben hepsini birebir yaşadığım için eksiksiz anlatmak istiyorum.

1- Başlangıç Evresi

Vücudun basınca maruz kalan yerinde renk bozukluğu görünür. Morluk ya da kızarıklık gibi kendini belli eder.

2- Üst Deri Deformasyonu

Derinin en üst tabakasında bildiğiniz sıyrık tarzında yaralar görülür. Renk bozukluğu devam etmektedir.

3- Yaranın Açılması

Sıyrıkla ve renk bozukluğu ile beraber devam eden basınç, artık dokuyu açmıştır ve yara oluşmuştur. Bu evredeki yarada tam doku kaybı söz konusu değildir ancak 4.evre gibi ciddiye alınmalıdır.

4- Tam Doku Kaybı - Kemiğin Görünmesi

Başlıktan da anlayacağınız üzere yara derinliği ve ilerleyişi içeri doğru devam etmiş, ve kemiğe ulaşmış vaziyettedir. Annemin yarası da bu evreye giriyor. Kemiğin görünür olması, yaranın kemiğe bulaşmış anlamına her zaman gelmez. Lakin bilmenizde fayda var, yarada enfeksiyon var ise ve ilaç tedavisi beklenen etkiyi yaratmıyorsa, bu evrede cerrahi operasyon şarttır. Aksi takdirde enfeksiyon kemiğe bulaştığı zaman, oluşabilecek sorunların önüne geçilemeyebilir ve enfeksiyon kemikten tüm vücuda yayılabilir.(Kanserde olduğu gibi)


Eğer hastanızda yatak yarası yok ise, ancak uzun süre evde veya yoğun bakım gibi ortamda sabit kalmak zorunda ise, lütfen yukarıda linkini verdiğim konuyu inceleyin ve ordaki tavsiyeleri ciddiye alın. Burada sadece yaranın bakımına ve temizliğine ağırlık vereceğim.

Öncesinde şunu belirtmek isterim; ben sadece kendi deneyimimi paylaşıyorum. Lütfen bir doktor dahilinde bu süreci takip edin ve sadece burada yazılanları uygulamayın.


Pansuman için hangi malzemeleri kullanıyorum?

Octenisept Antiseptik Yara Bakım Solüsyonu (1 litrelik spray)
Silverdin 400gr Merhem
Steril Gazlı Bez
Muayene Eldiveni

Pansumanı nasıl yapıyorum? (Aşağıda pek bilinmeyen,çoğu doktorun da söylemediği püf noktalar belirteceğim)

Öncelikle bir önceki pansumanı açıyorum ve atıyorum, ardından hiç tiksinmeden yarayı kokluyorum. Eğer pis denilecek yoğun bir koku varsa bu enfeksiyon demektir ve acil müdahele gerektirebilir.
Sonrasında octenisept solüsyonu yaranın her yerine sıkıyorum, etki süresi 1.5 dk kadar hızlı olduğundan, 2 dakika kadar sonra steril bez ile yarayı güzelce temizliyorum ve tertemiz olacak şekilde hazır ediyorum.
Ardından steril gazlı beze bir miktar silverdin alıp iki elimin arasında yuvarlak top gibi çevirerek bezi komple merhemli vaziyete getiriyorum, aynı işlemi bir başka beze de yapıp ikisini düzgünce yaranın içine yerleştiriyorum.
Yaranın derinliğini dolduracak kadar bezi, yaraya yerleştiriyorum(sadece ilk ikisi merhemli oluyor)
Son olarak da güzelce açılmayacak şekilde bantlıyorum ve bitiriyorum.


Bilinmesi Gereken Püf Noktalar

Açık olan bir yatak yarasının pansumanında asla RİF adlı vb. ilacı kullanmayın. Rif yarayı kurutur ve yeni dokuların oluşumunu engeller. Hastanedeki doktor(plastik cerrahi) bize bunu kullanmamızı söylemişti ancak haftada bir defa dışarıdan çağırdığımız özel doktor(yanık ünitesinde çalışan çekirdekten yetme ve lise mezunu!) ise tam aksini söyledi. Biz de onu dinledik. Yatak yarasında yeni doku oluşumunun gerçekleşmesi için, yaranın nemli kalması gerekiyor. Yaranın bakımı ve temizliği düzgün yapıldığı sürece de yaz ayları sizleri korkutmasın. Silverdin hem gümüş içerikli, hem de antibakteriyel çok kuvvetli bir merhemdir. Aynı zamanda yarayı nemli tutar ve doku oluşumunu tetikler. Böylelikle rahatlıkla kullanabilirsiniz.

1-) Yara açıksa ve kemik görünmüyorsa: Gazlı bezle temizleme işlemi yaparken olabildiğince kuvvetli sürtün. Sürttüğünüz yerler kızarıp sulanacaktır. Sağlıkçı olmayan bir insan için bunu yapmak canice gelebilir ama bu hareket yeni dokuların canlanmasını hızlandırıyor. Yukarıda bahsettiğim eve çağırdığımız doktor, bu yazdığımdan daha kötüsünü yapıyor, kendi cerrahi aletleriyle yaraya kazıyarak kan gölüne çeviriyor. Tabi hemen ertesi gün yaptığı şeyin ne kadar doğru olduğunu gözlerimizle görüyoruz. Yara böyle darbeler aldıkça reaksiyona uğruyor ve hızlıca yeni doku oluşturuyor.

2-) Pansuman sonrasında yarayı güzelce kapatın. Ilık ve nemli ortam, yaranın kendisi için bir artıdır.

3-) Eğer yara küçük bir delik şeklindeyse, ve asıl bozukluk içerideyse: Merhemlediğiniz gazlı bezi delikten içeriye portegü denilen cerrahi aletle içeriye doğru iterek doldurun.

4-) Yaranın enfeksiyonu sıfırlanmışsa ve toparlanma sürecine geçmişse, silverdin yerine bal kullanabilirsiniz. Evet bildiğiniz bal :) Gazlı beze aynı şekilde iyice bal yedirin ve bezi açıp ip gibi yaparak portegü ile içeriye ittirin ve doldurun. Balı, enfeksiyondan arınmış ve artık toparlanma sürecine gelmiş, sonlara yaklaşan tüm yaralarda, süreci hızlandırmak için kullanabilirsiniz.

5-) Hastanın hareket etme imkanı varsa: olabildiğince hareket ettirin. Sağlam ya da yara bölgesi olsun, uzun süre bir pozisyonda sabit kalmasın. Kan dolaşımı yatak yaralarının iyileşme sürecinde çok önemli bir etken.

6-) Beslenme.. Hepimiz için temel ihtiyaç fakat bu yaralara sahip olan insanlar için iki kat daha önemli. Suyu bol içmeli, vitamin değerleri yüksek besinler düzenli aralıklarla yedirilmeli. Klasik ev yemeklerinin yanında hastaya belli zaman aralıklarıyla propolis yedirin. Et türü olarak ciğer,dalak gibi kan yapıcı besinler tercih edilmeli. Tabi buradan yola çıkarak yedireceğiniz şeyleri, hastanın diğer kronik hastalıklarıyla çakışmaması için dikkat edin. Yani şeker, sinir, tansiyon gibi hastalıkları da göz önünde bulundurun!


UYARI: Burada yazdığım her şey, yaranın toparlanma sürecine girdikten itibaren yapılan şeylerdir. Annemin yarasında da ilk zamanlar ölü dokular vardı, ve oluşuyordu. Ölü doku demek, yeni dokunun oluşmasını engellemek demek. Cerrahi operasyonla onlar kesildi temizlendi bir süre.Yara, evde bakım seviyesine geldiğinde ise bu yazdıklarımı uygulamaya başladık. Tabi yaranın derecesine göre iyileşme süreci uzun ya da kısa olabilir. Annemin yarası hastaneden çıktığından bu yana 4 aydır kapanmadı ancak iyiye gidiyor. 6 tane yarası vardı, 5i geçti ve şu an sadece en büyük olanı kaldı. O da yolu yarıladı geçti çok şükür. Allah tüm hastalara şifa versin, sağlıklı günler diliyorum..

Merak ettiğiniz şeyleri sorabilirsiniz, bilgimin yettiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışırım.
 
Geri
Üst