Atatürk’ü birde Atatürk düşmanları tarafından yetiştirilen kişinin hikayesinden dinleyiniz

Ne yazık ki ülkemizde sürekli Atatürk‘e ve Osmanlı padişahlarına hakaretler edilmekte, iftiralar atılmaktadır.

En çok din düşmanlığı “iftirası” üzerinden Atatürk’e yüklenilmektedir. Belli ki bazı aileler çocuklarını zehirlemek için elinden geleni yapıyor.

Dinimize göre ölen kişilerin arkasından konuşmak doğru değildir. Sadece rahmet dilenir. Yaptıklarını sevmek veya sevmemek başka yanıt hakkı olmayan birisi için iftiralar atmak başka.

“Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden (işten) dolayı eziyet edenler (iftira atanlar) şüphesiz apaçık (iğrenç) bir günah yüklenmiş olurlar.”
Ahzab suresi 58. ayet

“Hani o iftirayı dilden dile dolayıp, (hakkında) hiçbir bilginiz olmayan sözleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir şey sanıyordunuz. Oysa ki bu, Allah katında büyük bir günahtır.”
Nur suresi 15. ayet ( )


Aylar önce Youtube’da severek takip ettiğim bir kanalda izlediğim videoyu paylaşmak istiyorum. Geçmiş dönemde Atatürk düşmanı bir ailede yetişen bir kişinin hikayesini ele alıyor.

Atatürk düşmanlığının en önemli nedeni, onun yaptığı devrimlerin içerisinde, dindeki Kuran dışılıkların düzelmesi için yaptığı uygulamalardır. Tabii bu devrimler yüzlerce yıllık geçmişi olan ve dinden nemalanan şeyhleri, hocaları harekete geçirmiş! Atatürk’ü milletin gözünden düşürmek, ona düşman etmek için akıl almaz iftiralar uydurup gizlice yaymışlar, milletin inanç hassasiyetini kullanarak, kışkırtmışlar. Bunun için Kuran’ı da alet etmekten çekinmemişler!..

Hepsini görmek için tıklayın...

Videoda anlatılanların kaynağı (birinci ağızdan okumak isterseniz):


Belki faydası olur mu bilmem ama Atatürk’ün bizzat yaşadıklarını kaleme aldığı Nutuk kitabını okumalısınız. Okumayı büyük bir eziyet olarak görüp kulaktan duyma bilgilere sımsıkı sarılarak etrafta yaymak hiç doğru değildir.

Unutmayın, geçmiş dönemde yaşanılan olaylar o dönemin koşullarına göre değerlendirilmelidir. Tarih biliminin en önemli kriterlerinden birisi budur.
Geçmiş dönemin kahramanlarına iftira atmak sadece tek kişiyi zedelemez o dönemde ülkesi için canını feda eden herkesi zedeler.
Atatürk’ün döneminde yapılan tüm devrimler meclisin onayı ile gerçekleşmiştir. Yani kurtuluş mücadelesi sonrası gerçekleşen her düzenleme milletin temsilcileri tarafından onaylanmıştır. İsteyenler TBMM arşivlerine bakabilirler.

Çok kaliteli bir paylaşım, teşekkür ederim.
Bu durum aslında çok ironik ve komik. Şöyle ki; bizim milletimiz(Atatürk düşmanlarını kastediyorum) Elon Musk'ın Anıtkabir'de Atatürk'e saygı göstererek ve ondan feyz aldığı bariz ortada olan bir fotoğraf çekip paylaşmasını, öte yandan Musk'ın yaptığı işlere de "Helal olsun!" diye alkış tutarken, söz konusu Atatürk olduğunda;

-Yok alfabeyi değiştirmeye ne gerek vardı?
-Yok rakı,sigara içiyordu..
-Yok şöyle yaptı
-Yok bunu böyle yanlış yaptı bir ton zırvalama..

Yahu adamın rakı içmesi ne alaka? Kime ne yani? İsterse viski içsin, vodka içsin.
İçiyorsa da onun hesabını Allah'a verecek zaten sana bana mı vermesini bekliyorsun be adam? Bu kadar mı yani çamur atmada ki sınırsızlık

Ayrıca; Alfabedeki değişiklik bu kesimin, çamur atma da en çok dilinde dolanan olaylardan biri.

Bkz: "Ne gerek vardı değiştirmeye? Değişmeseydi şimdi tarihimizi daha iyi anlardık, kendi dilimizle okurduk."

Bakın arkadaşlar burda über derecede bir zeka problemi söz konusu.
Ben de şimdi kalkıp "Ben de Göktürkçe istiyorum, neden değiştirildi ki? Öz dilimizin değiştirilmesi çok saçma ve yanlış" diye ortaya çıksam, afedersiniz ama bi tarafıyla gülerler bana. Ya da bu konu üzerinden çamur atanlar, tarihimizdeki kaç tane dilin değişime uğradığını neden hiç ele almıyor da, sadece Atatürk dönemi mevzu oluyor? Onun da cevabı çok basit. Sürü psikolojisi.

Düşünebilen bir millet değiliz maalesef. Acı ama gerçek.
Ha, inatla ve itinayla hala çamur atanlar ise, geçmişi alfabeyi vs. falan boşversin de günümüze bir baksın önce. Çamur attıkları ADAM'ın bıraktığı eserlerden,açtığı kurumlardan fabrikalardan, yaptığı devrimlerden, getirdiği yeniliklerden vs. hangisi kaldı elimizde diye..

Normalde böyle bir konu açmak istemiyordum ama artık gerekli olduğunu düşündüğüm için paylaştım. Ne yazık ki insanlar araştırmak yerine siyasilerin ve yakın çevrenin söylediklerine koşulsuz inanıyor. Okullarda her şeyden önce araştırmayı ve sorgulamayı öğretilmeli ama maalesef bizde tam tersi oluyor. Bakalım bu düzen daha ne kadar devam edecek. Hayatını bir millet için heba edenlerle ilgili akıl almaz yazıları gördükçe üzülüyorum. Zaten aklı ve vicdanı hür olan herkes neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayacaktır.

Zaman geçtikçe hala ve hala kötüye gittiğini hesaba katarsak, bizim ömrümüz yetmez bir şeylerin düzeldiğini görmeye. Belki çocuklarımız, belki torunlarımız görürse görür. Maalesef..