Halk Edebiyatının Genel Özellikleri

Jokerci019

Üye
Üye
Mesaj
48
Beğeni
5
Puan
411
Ticaret Puanı
0
Dil ve anlatımda süslü söyleyişe yöneliş yoktur. Çoğunlukla yalın anlatım kullanılır.
Söylendikleri, yaşatıldıkları devir ve çevrenin yaygın Türkçesi kullanılmıştır.
Halkın içinden doğan yapıtlar, konu, tema ve duyarlık bakımından halkın hayatına sıkı sıkıya bağlıdır.
Şairler, çoklukla okumamış kişilerdir.
Aşk, tabiat, ayrılık, özlem, ölüm, din, tasavvuf konularının yanı sıra toplum hayatını ilgilendiren meselelere da sık sık eğilen şairler, bunlarla alakalı tenkitler getirirler. Daha çok somut konular işlenir. Biçimden çok konuya ağırlık verilmiştir.
Âşık edebiyatı şiir ağırlıklı bir edebiyattır.
Âşık veya saz şairi denilen sanatçılar tarafından her zaman müzik eşliğinde söylenir. Şair şiirlerini saz eşliğinde, belli bir ezgi ile söyler.
Âşıklar, bu edebiyatın mensur bölümünü oluşturan halk hikâyelerinin oluşumu, gelişimi ve aktarılmasında da ehemmiyetli rol oynarlar.
Şiirde nazım birimi dörtlüktür. Yaygın olarak hece ölçüsü kullanılmıştır. Hecenin en çok 7i, 8i ve 11i kalıpları kullanılmıştır. Ama şehirde yaşamış, medrese eğitimi almış bir takım ozanlar aruzu da kullanmışlardır.
Şiirler işledikleri konuya göre güzelleme, koçaklama, ağıt ve taşlama, ilahigibi isimler almışlardır.
Koşma, türkü, mani, destan, semâîgibi değişik nazım şekilleri kullanılmıştır.
Âşık edebiyatı doğaçlamaya (irtical) dayanır. Âşıklar, yapıtlarını bir ön hazırlık olmaksızın, direk sözlü olarak alana getirirler. Bu yüzden şiirlerde derin bir mana, mükemmel bir biçim görülmez.
Dinî-tasavvufî edebiyatın tesirinde kalmıştır.
Halk deyimlerine ve güzel halk söyleyişlerine yer verilir.
Azda olsa benzetmelerden yararlanılmıştır. (Boy serviye, yüz aya, kaş kaleme, diş inciye, yanak güle)
Şiirlerin başlığı yoktur, Nazım şekilleri ile adlandırılır.
Genellikle yarım kafiye kullanılır. Daha çok redifle uyum sağlanır. Kafiyenin yanı sıra yakda söz konusudur.
Konu, şekil ve dil bakımından dış tesirlerden uzaktır.
Nesir alanında da yapıtlar verilmiştir. Nesir halk edebiyatında nazma göre çok çok ehemmiyetsiz kalmıştır. Zira duygu ve düşüncelerin kalıcılığı şiirle daha kolay sağlanmaktadır.
Nesir örnekleri arasında halk masalları, halk hikâyeleri, efsaneler, atasözleri, deyimler, halk tiyatrosu, bilmeceler, fıkralar sayılabilir.
Bunlardan en yaygınları -tür olarak- masallar, hikâyeler ve efsanelerdir.
Atasözü, bilmece ve deyimler zati -halkın ürünü olmakla birlikte- her alanda herkes tarafından kullanılmaktadır.
Halk edebiyatı gözleme dayalıdır. Benzetmeler somut kavramlardan istifade edilerek yapılır. Söyledikleri her şey gerçek hayattan alınmadır.
Bilhassa 18. asırdan itibaren halk şairleri, divan şairlerinden etkilenerek aruzun belirli kalıplarıyla şiirler yazmayı tecrübe etmişlerdir. Hem de divan şiirinin mazmunlarını da kullanmışlardır. Bu vaziyetin ortaya çıkmasında halk şairlerinin, aydınlar ve divan şairlerince hor görülmelerinin, değersiz ve güçsüz sayılmalarının tesiri de vardır.
 
Geri
Üst