CHP Tarihinde İlk Defa Kurultay ile Genel Başkanını Değiştirdi

Whistle

S İ N İ R L E N M E K
Site yetkilisi
Kurucu
Kurumsal Üye
Geliştirici
Yardımsever Üye
Mesaj
11.570
Çözümler
551
Beğeni
12.272
Puan
5.915
Ticaret Puanı
2
Ülkemizdeki siyasi partilerde kolay kolay genel başkan değişikliği olmadığı malum. Genelde genel başkanlar giderken yerine birilerini gösterirdi. Çoğunlukla delegeler genel merkezin gösterdiği adayları seçerdi. Ancak 2023 genel seçimlerinin kaybından sonra muhalif taraftarlarından muhalif partilerine yönelik değişim talepleri artmaya devam etti.

4 Kasım 2023 Cumartesi günü CHP 38. olağan kurultayında değişim taraftarının genel başkan adayı Özgür Özel 2. turda 812 oy alarak CHP'nin yeni genel başkanı seçildi.
Genel Merkezin adayı Kemal Kılıçtaroğlu ise 2. tur oylamasında oyu 536 oldu. 13 sene yürüttüğü genel başkanlık görevini Özgür Özel'e teslim etmiş oldu.

Böylelikle CHP tarihinde ilk defa kurultay sürecinde delege tarafından demokratik yollarla genel başkan değiştirildi. Cumhuriyetimizin 100. yılında kurucu parti olan CHP'de bu değişim türk siyasi tarihinde önemli anlardan birisi olarak kayıtlara geçmiş oldu.

Ekran Resmi 2023-11-05 02.56.38.jpeg


Ekran Resmi 2023-11-05 03.09.28.jpeg


Ekran Resmi 2023-11-05 02.53.07.jpeg

Ekran Resmi 2023-11-05 02.54.33.jpeg
 
artık delegelerin bile kurtaramayacağı bir seviyeye gelmişti başarısızlıkları. kazanan adam zaten kazandığı için oturur koltukta da 13 kez kaybeden adam nasıl utanmadan o koltukta oturur hâla anlamış değilim. fakat gelen özgür özelde sadece kemal kılıçdaroğlunun genç hali başka bir şey değil. yani fazla ümidiniz varsa olmasın bence. ülke siyasetindeki tüm herkesi komple kaldırıp yerine daha genç modern kafaları koymazsak gittiğimiz yer hep uçurum olucak. modern düşünmeyen, takım tutar gibi parti tutan, ülkenin geleceğini değil kazanacağı paraları düşünen, meclis oylamalarına gitmeyen kafalar ile kazanılacak bir dava yoktur. ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak istiyorsak modern şekilde düşünmeyen kafaları siyasetten emekli edip yerlerine geçmeliyiz.
 
Chpnin tek sorunu Kemal bey değil, içeride Canan Kaftancıoğlu(Pkkperest bir kişilik ve gençlik kollarında etkili), Sezgin Tanrıkulu( Atatürk düşmanı Kürdistancı pkkperest bir tip), özellikle İzmir belediyesinde kadrolaşan terör örgütü sempatizanları ve Atatürk'ün partisine yakışmayan onlarca isim var içerde. Bu Özgür Özel de zamanında Fetoya hizmet hareketi demiş, terör sempatizanı ve hakim katili Yılmaz Güney'i anmış bir tip, KK kadar basiretsiz yani anlayacağımız. Gönül isterki İnce gibi milli bir adam CHP'nin başında olsun.

Şahsen ben Zafer Partisi dışındakileri albayrağımızın sevdalısı olarak görmüyorum.

Bakalım ülkemiz için hayırlısı olsun.
 

Dosya Eklentileri

  • images (27).jpeg
    images (27).jpeg
    31,7 KB · Gösterim: 43
Kurultay sürecinde bazı pankartlar dikkatimi çekmişti. “CHP’de devrim var.”, “Özgür CHP, özgür Türkiye.”

En kötü değişimin hiç değişmemesinden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Umarım eski hatalardan ders alınır. Muharrem İnce’nin katıldığı kurultayları da takip etmiştim. CHP’de yetişmiş bir isimdi. Sevdiğim nadir siyasetçiler arasındadır. Vaat ettikleri değişimi sağlıklı yapabilirlerse CHP’den kopan eski isimlerin geri dönme ihtimalinin fazla olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizin köklü partilerinde olan değişikliklerin siyasete yön verdiği azımsanamayacak bir gerçek. Yerel seçimler için yapılan planlar hem iktidar hem de diğer muhalif partileri tarafından değişikliğe uğrayacaktır. Kısacası siyasette kartlar yeniden karılıyor :D
 
Chpnin tek sorunu Kemal bey değil, içeride Canan Kaftancıoğlu(Pkkperest bir kişilik ve gençlik kollarında etkili), Sezgin Tanrıkulu( Atatürk düşmanı Kürdistancı pkkperest bir tip), özellikle İzmir belediyesinde kadrolaşan terör örgütü sempatizanları ve Atatürk'ün partisine yakışmayan onlarca isim var içerde. Bu Özgür Özel de zamanında Fetoya hizmet hareketi demiş, terör sempatizanı ve hakim katili Yılmaz Güney'i anmış bir tip, KK kadar basiretsiz yani anlayacağımız. Gönül isterki İnce gibi milli bir adam CHP'nin başında olsun.

Şahsen ben Zafer Partisi dışındakileri albayrağımızın sevdalısı olarak görmüyorum.

Bakalım ülkemiz için hayırlısı olsun.
Kanas Canan için oy toplayan 'Atatürkçü'ler var birde:s17:
 
Şahsen bu ülkede yapılan hiç bir seçimi adaletli bulmuyorum ben. Sadece sözde demokratik bir ülkeyiz.
Muhtarlık seçiminden tutun da, cb seçimine kadar seçmen kitle her zaman projenin bir parçası olarak ve kendi çıkarı uğruna oy kullanıyor. Adalet,düzen,refah gibi kavramlar kimsenin aklına bile gelmiyor. Bu yüzdendir ki, Muharrem İnce ve Ümit Özdağ(gibilerini) asla siyaset gündemlerinde diğer gereksizler kadar görmeyiz. Çünkü böyle insanlar, koltuk sevdalılarının ve çıkarcıların baş düşmanıdır, planlarını bozma/ifşa etme potansiyelleri olduğu için asla bünyelerinde/mecliste vs. barındırmak istemezler. CHP'ye gelecek olursak da, Atatürk bile mezarından kalkıp gelse o partiyi bir daha toparlayamaz. Yeni bir parti kurup seçime girse yine kazanamaz. Çünkü artık insanlar,seçmenler vatan milleti unuttu, artık kim cebine ne kadar para giriyor, göbeği ne kadar şişiyor onun hesabını yapıyor. Dolayısıyla hayırlısı olsun falan demenin pek bir anlamı kalmıyor.

Seçmenlerin büyük kısmındaki ortak özelliklere bakacak olursak;
- Laiklik kavramı öldü. Artık laik bir ülkede değil, laikliği dinsizlikle karıştıran ve kullanamadıkları beyinleriyle ateist olmayı tercih edenlerin ve bunu inatla savunanların ama neyi niçin savunduklarını bilmeyenlerin,
- Her konusu açıldığında en kral dindar olan, kendince öğütler yağdıran ama her yıl bıkmadan ve usanmadan "acaba bu yıl update geldi mi" diye düşünerekten "sakız orucu bozar mı?" diye soranların,
- Elin "gavuru" her geçen yıl teknolojik adımlarla dünya piyasasında cirit atarken, bir asırdır hala zaman zaman prim için "baş örtüsü" konusunu gündeme getirenlerin,
- Başını kapatıp, namazında niyazında olup, öte yandan muhteşem bir zeka parıltısıyla "rte bizim son peygamberimizdir" diyenlerin,
- Her konusu açıldığında laikliği(onların tabiriyle dinsizliği) savunup benimseyen, ancak bazı siyasilerin dini kullanmaları konusunda çıtını çıkarmayanların,
- Stajyerlerin dahi maaş ödemesinin belirli bir kısmını, en çok hangi iktidar büyük oranda karşılıyorsa ona destek veren, ülkenin gelişimi zerre umrunda olmayan ahmak işverenlerin,
- teröriste sayın, şehitlere kelle deyip öte yandan Atatürk'ün içtiği rakının hesabını yapanların,
- Günümüzde genç kesimin neredeyse %80ı'nın ateist olmasına "saygı gösterilmesi gerektiğini" savunan, kendisinin alnı bir kere secde görmemiş, ama Atatürk'ü de inançsız olmasıyla suçlayıp ortalığı ayağa kaldıran hainlerin,
- Maaşını en yüksek verenin yanında olan ve adının hakkını zerre kadar veremeyen çakma milletvekillerinin,

Ülkesinde yaşıyoruz.
Dolayısıyla seçimlerden çıkan sonuçlara da çok bel bağlamamak gerek.
Batı ülkelerini saymıyorum bile, dünyanın en ücra köşelerinde, günümüz modern yaşamından uzak tek başına yaşayan en ilkel kabileler bile yüzyıllardır geleneklerine,kültürlerine sahip çıkabiliyorken, Türk gibi köklü bir tarihe sahip olan bir toplumun, ilk yüzyılı deviremeden kendi benliğini kendi ayaklarının altına alması, ne kadar çıkmaza girdiğimizin en net kanıtıdır.
 
- Günümüzde genç kesimin neredeyse %80ı'nın ateist olmasına "saygı gösterilmesi gerektiğini" savunan, kendisinin alnı bir kere secde görmemiş, ama Atatürk'ü de inançsız olmasıyla suçlayıp ortalığı ayağa kaldıran hainlerin,

Şu dediğiniz cümleye katılamıyorum maalesef. İnsanların inançları ve düşünceleri farklı olabilir, bu yüzden herkesin bu konuda farklı görüşleri veya inançları olabilir. Hatta olmayabilir. Saygı, farklı inançlara sahip olan insanlara gösterilmesi gereken bir değerdir. İnançlara saygı göstermek, insanların özgürce inançlarını yaşamalarına izin vermek demektir. "Hain" gibi ifadeler kullanmak, bu tür farklılıkları anlayışla karşılamayı zorlaştırabilir. Düşünce özgürlüğü ve inanç özgürlüğü, demokratik toplumların temel prensiplerindendir. Herkesin kendi inançlarına saygı göstermek ve hoşgörülü olmak, daha anlayışlı bir toplum oluşturmamıza yardımcı olabilir.
 
Şu dediğiniz cümleye katılamıyorum maalesef. İnsanların inançları ve düşünceleri farklı olabilir, bu yüzden herkesin bu konuda farklı görüşleri veya inançları olabilir. Hatta olmayabilir. Saygı, farklı inançlara sahip olan insanlara gösterilmesi gereken bir değerdir. İnançlara saygı göstermek, insanların özgürce inançlarını yaşamalarına izin vermek demektir. "Hain" gibi ifadeler kullanmak, bu tür farklılıkları anlayışla karşılamayı zorlaştırabilir. Düşünce özgürlüğü ve inanç özgürlüğü, demokratik toplumların temel prensiplerindendir. Herkesin kendi inançlarına saygı göstermek ve hoşgörülü olmak, daha anlayışlı bir toplum oluşturmamıza yardımcı olabilir.
Cümleyi tekrar dikkatlice okursanız demek istediğimi daha iyi anlarsınız. İnsanların inancına herhangi bir ithamda bulunmadım.
İsteyen gidip eşeğe bile tapabilir, bunun benim açımdan herhangi bir sakıncası veya rahatsız edici bir yanı yok. Benim kastettiğim şey, eşeğe tapana tek kelime etmeyip de, söz konusu Atatürk'ün inancı olunca her türlü kaftanı rahatlıkla giydiren hainleredir. Sadece Atatürk'ü değil o zaman yüreği yetiyorsa çıkıp sokakta diğer inançsızları da eleştirmesi lazım. Ama onlara çıt çıkarmayıp da sadece Atatürk söz konusu olunca bülbül kesilenlerde bir artniyet ararım ben. Hem haindir hem de burada telaffuz edemeyeceğim sıfatlara sahip kişilerdir. Yani aslında bu yorumunuzu onlara okutmak gerekiyor, benim yazdığımda herhangi bir problem yok.

Ve işin trajikomik tarafı, bu bir kısır döngüdür. Saygı gösterilmez, kazanılır. Eğer bu bahsettiğim türdeki insanlar saygı istiyorsa, öncelikle saygı göstermeyi bilmek zorundalar.
 
Cümleyi tekrar dikkatlice okursanız demek istediğimi daha iyi anlarsınız. İnsanların inancına herhangi bir ithamda bulunmadım.
İsteyen gidip eşeğe bile tapabilir, bunun benim açımdan herhangi bir sakıncası veya rahatsız edici bir yanı yok. Benim kastettiğim şey, eşeğe tapana tek kelime etmeyip de, söz konusu Atatürk'ün inancı olunca her türlü kaftanı rahatlıkla giydiren hainleredir. Sadece Atatürk'ü değil o zaman yüreği yetiyorsa çıkıp sokakta diğer inançsızları da eleştirmesi lazım. Ama onlara çıt çıkarmayıp da sadece Atatürk söz konusu olunca bülbül kesilenlerde bir artniyet ararım ben. Hem haindir hem de burada telaffuz edemeyeceğim sıfatlara sahip kişilerdir. Yani aslında bu yorumunuzu onlara okutmak gerekiyor, benim yazdığımda herhangi bir problem yok.

Ve işin trajikomik tarafı, bu bir kısır döngüdür. Saygı gösterilmez, kazanılır. Eğer bu bahsettiğim türdeki insanlar saygı istiyorsa, öncelikle saygı göstermeyi bilmek zorundalar.
Evet doğru söylediniz, şimdi söylediğinizi daha iyi anlayabildim. Ancak şunu da tekrar söylemek istiyorum. Kişi, düşünmek yoluyla ya da birtakım bilimsel gelişmelerle tanrı inancına sahip olabilir, bir din edinebilir yahut olmayabilir. Bunlar özgür iradenin götürdüğü yollardır. Kişi neye inanırsa inansın, başka insanlara baskı kurmadığı taktirde sorun yoktur.
 
Geri
Üst